1952 yılında Elbistan’da doğdum. Malatya Gazi İlkokulunu ve Elazığ Lisesini bitirdim. 1976 yılında Hacettepe Tıp Fakültesinden mezun oldum. Aynı üniversitede kulak burun boğaz ihtisasımı tamamladım. Askerlik görevimi tamamladıktan sonra 1983 yılında Bursa’da serbest hekim olarak çalışmaya başladım. 1988 yılında arkadaşlarımla birlikte; kulak burun boğaz, işitme, konuşma, ses, denge bozuklukları alanında hizmet veren Grup Medika’yı kurduk. Günümüzde de Grup Medika’da çalışmaktayım. Evli ve 3 çocuk babasıyım.
Daha fazla görÖncelikle soruyu biraz açmak gerekiyor, çünkü cevap buna göre değişiyor.
Kulak zarı normalde yaklaşık 1cm kare çapında dışı cilt içi mukoza ile kaplı ve ortasında esnek bağların olduğu bir yapıdır. Zarın delinmesi çok çeşitli nedenlerle olur.
Zarın delinmesine sebep olan faktörler çok fazla olmakla birlikte sıklıkla enfeksiyon ve kulağa gelen travmalardır.
Bunlar zarın delinmesine sebep olurken bazan zarla ilintili olan ve işitmede büyük önemi olan kulak kemikçiklerine de zarar verirler. Bu nedenle zardaki deliklerin tamiri orta kulakta da bir sorun olup olmamasına göre özellik taşır.
Orta kulakta sorun olmayan, sadece zarda küçük (1-2 mm) olan delikler sıklıkla kendiliğinden kapanır. Kulağı enfeksiyondan arındırmak ve hastayı izlemek yeterli olabilir.
Kendi kendine kapanmayan delikler cerrahi gerekritmeden, ayaktan yapılan kağıt protez uygulamaları ile kapatılabilir.
Orta kulakta sorun yoksa. Sadece zarda delik varsa Basit bir cerrahi müdahele yapılarak, kulak etrafındaki dokulardan alınan yamalarla zardaki delik kapatılır.
Orta kulakta da sorun varsa. O zaman cerrahi sırasında öncelikle orta kulaktaki soruna müdahele etmek, işitmeyi sağlıyan kemikçikleri sağlıklı hale getirmek, enfeksiyon unsurlarını ortadan kaldırmak ve sonrasında yine etraf dokulardan alınan yamalarla zarın kapatılması gerekir.
Eğer sorun orta kulağı da aşmış ve etraf dokulara ulaşmışsa o zaman daha geniş cerrahi müdaheler yapılması öncelikle kulağın ve etraf dokuların enfeksiyondan arındırılması, sonrasında orta kulak kemikçiklerinin restore edilmesi sonrada zarın kapatılmasını gerektiren cerrahilerin yapılması gerekmektedir.
Nasıl bir durumla karşı karşıya olduğumuzu mikroskopik muayeneler, odyolojik incelemeler ve radyolojik değerlendirmelerle yapıyoruz. Tedavinin başarısı; teşhisin başarısı, hasta ve hekimin güven ilişkisi içerisinde olması ile yakından ilgilidir.